5 Şubat 2013 Salı

Ceren Kumbasar Gazete Vatanda Esenyurt Konut Krizini Yazdı

İki yıldır konut sektörünün yaşadığı en büyük krizlerden biri Esenyurt sorunu. Büyüklü küçüklü yaklaşık 20 firma, bu firmalardan ev sahibi olmaya çalışan binlerce aile iki yıldır evlerinin akıbetini bekliyor.

Bu bekleyiş 1.5 yıl öncesine kadar sessiz ve sakindi. Ancak altı ay evvel bir araya gelen Esenyurtzedeler, şimdi bir dernek çatısı altında seslerini duyurmaya çalışıyorlar. İnşaatlar durduğu halde firmalara ödemelerini yapmaya devam etmek zorunda kalan mağdurlar, derneklerinin de katkısıyla 10 Şubat’ta bir eylem yapmaya hazırlanıyor.

Topbaş sinyali verdi

Bir hafta önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tan bizzat dinledim. Kendisi bu durumun en önemli mağdurunun firmalardan ev sahibi olan vatandaşlar olduğunu, konunun çözümü için imar transferi dahil çeşitli alternatifler sunduklarını belirtti. 11 Şubat’taki meclis toplantısında konunun masaya yatırılacağını ancak hukuken mümkün ve adil olmayan bir çözümü kimsenin beklememesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Bu sözlerden çıkaracağımız sonuç çok net; emsal değerlerinde eskiye dönüş mümkün değil. Ancak yine de mecliste mağdur hakları gözetilecek. İmar transferi konusu ise üzerinde durulması gereken önemli bir alternatif. Firmalar kendi mağduriyetlerinden çok konut satın alan vatandaşların mağduriyetlerini göz önünde bulundurabilirlerse, imar transferi kısa zamanlı ve önemli bir çözüm alternatifi olabilir.

Türkiye’de ne yazık ki belirsiz davalara ve bu davaların sonuçlarını beklemeye alışkınız. Ancak bu sefer mağdurların önemli bir özelliği var. Onlar ulusal kanallarda izlediğimiz, kimsenin durdurmadığı reklamlara inanıp satış ofisine giden ve noter kanalıyla sözleşme imzalayan vatandaşlar. İşin içinde gizli bir bilgi ve belge yok. Üstelik bahsi geçen vatandaşlar, metrekaresi 6000 dolardan yedinci yatırımını yapan insanlar değil. Hayatları boyunca biriktirdikleri parayı ev sahibi olmak için peşinat olarak veren, maaşının yarısıyla da taksit ödeyen vatandaşlar. Mağdur kim olursa olsun adil bir çözümü hak eder ama bazı mağdurlar vardır ki çözümler hayat kurtarır.

Bu arada şunu da belirtmeliyiz ki Esenyurt’ta tüketici mağduriyetinin yanında inşaat firması mağduriyeti de yaşanıyor. Ancak bir başka gerçek de var ki Esenyurt’ta bazı firmalar emsallerin düşürülmesi sebebiyle değil kendi hataları yüzünden iflasın eşiğine geldiler. Emsal düşüşü iyi bir bahane oldu. Şimdi batışların haklı kabul edilebilecek bir hikayesi oluştu.

Bölgede hiçbir tecrübesi olmayan, sadece arsa sahipleriyle anlaştığı ve iyi emsal değerleri aldığı için müteahhit olan firmalar vardı.

Bu firmalar, inşaata harcamaları gereken bütçeleri reklam ve pazarlamaya harcadılar. Yapabilecekleri konutların sayısı düşünce şimdi işin içinden çıkamıyorlar.

Resmin bu kısmını da gözardı edemeyiz.

Esenyurt mağduriyeti önemli bir mesele. Her şeyden önce binlerce mağduru olan bir mesele. Gelişmeleri takip etmeye ve bu köşeden bu soruna daha sıklıkla değinmeye devam edeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder